YARGITAY KARARLARINA GÖRE HAKSIZ TAHRİK
- salim aykut
- 8 Kas 2024
- 11 dakikada okunur

Ceza davalarındaki birçok dosyada savunma argümanı olarak kullandığımız “haksız tahrik” 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 29. Maddesinde düzenlenmiştir. Düzenleme şu şekildedir: “Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on sekiz yıldan yirmi dört yıla ve müebbet hapis cezası yerine on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir” şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay’ın Haksız Bir Fiil Olarak Kabul Ettiği Olaylara Örnekler:
1) Aile Bireylerinin Yaralanması:
‘’...katılanın yöneticisi olduğu apartmanın dış izolasyon işini yapımı hususunda apartmanın yönetim kurulu kararı gereğince sanığın babası olan İdris Duyar ile anlaştıkları ve daha sonra İdris'in işi bitirmesi üzerine olay günü sanığın yanında aynı apartmanda ikamet eden ... ile birlikte ödeme yapmak için İdris'in iş yerine gittikleri,yapılacak iş ve ödenecek para ile ilgili aralarında anlaşmazlık çıkması sonrası tarafların kavgaya tutuştukları , kavga esnasında tarafların birbirlerini darp ettikten sonra katılan ... ile arkadaşı ...'ın olay yerinde ayrıldıktan sonra İdris'in çocukları olan sanık ... ile ...'i arayıp kendisinin dövüldüğünü bildirmesi üzerine sanığın yanında kardeşi ... olduğu halde araçla babasına ait iş yerine gitmek için yolda seyrederken katılan ...'in içinde bulunduğu araçla karşılaştıkları tarafların araçtan indikleri ve sanığın elinde bıçak olduğu halde katılan'a '' benim babama vuracak adamın anasını avradını sinkaf ederim ,...'a yaşatmam'' şeklinde gerçekleşen eyleminde babasının yaralanmasının getirdiği hiddetin etkisi altında atılı suçu işlediğinin anlaşılması karşısında...’’ (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/4686 E. 2016/7284 K.)
2) Eşi Aldatmak Veya Sadakat Yükümlüğünün İhlali:
"...Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanık ...'nın suç tarihinde saat 05.00 sıralarında balık avlamaktan evine döndüğünde resmî nikâhlı eşi ... ile maktulü cinsel ilişki hâlinde gördüğü, daha sonra maktulü saklandığı yerde bulduğu, ele geçirdiği fırça sapı ile döverek etkisiz hâle getirdiği, ellerini ve ayaklarını koli bandı ile bağladığı, ağzını da koli bandı ile kapatarak halıya sardığı, daha sonra durumu kayınpederi ... ile kayınbiraderi ...'e bildirdiği, bu sanıkların da eve geldiği ve maktulü bu şekilde gördükleri, maktulün akşam saatlerine kadar bu şekilde evde bırakıldığı ve hürriyetinin kısıtlandığı, her üç sanığın henüz sağ olan maktulü araca koyarak Kemerburgaz’daki gölete götürdükleri, burada ...'nın maktulün ellerine taş bağlayarak boğularak ölmesi ve delillerin de yok olması için gölete bıraktığı ve döndükleri, gecenin ilerleyen saatlerinde ... ile ...'ın maktulün ölüp ölmediğini kontrol etmek için yeniden gölete gittikleri, maktulü su yüzeyinde gören ...'nın bir kez daha taş bağlayarak daha derin bir yere götürdüğü, maktulün suya battığından emin olduktan sonra birlikte eve döndükleri, maktulün cesedinin aradan geçen uzun süre ve göl şartları nedeniyle bulunmadığı anlaşılan olayda...Maktul ...’ın, başkasıyla resmî nikâhlı evli olduğunu bildiği ... ile rızaya dayalı da olsa cinsel ilişkiye girmesinin, evlilik birliği içerisinde eşine karşı sadakat yükümlülüğü bulunan ...’in bu yükümlülüğe aykırı hareket etmesine neden olması, maktulün eve ...'in rızasıyla girmesine rağmen ...’nın bu duruma rızasının bulunmaması nedeniyle maktulün ...'ya yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işlemesi ve sabaha karşı evine dönen ...’nın maktul ile ...’i cinsel ilişkiye girdikleri sırada görmesi karşısında, maktulün haksız fiil ve suç teşkil eden eylemlerinin, ...’in eşi ... yönünden haksız tahrik nedeni olduğu hususunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır...’’ (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/906 E. 2020/64 K.)
3) Taklit Sosyal Medya Hesabı Açarak Paylaşımda bulunmak:
‘’...Suç tarihinden önce bir süre arkadaşlık yapan sanıklardan ... ile mağdurun, beraberlikleri sırasında çekilmiş fotoğrafları kullanarak sanık ... adına Facebook’ta hesap açmak suretiyle sanığın ağzından “ ben evliyim ama halen ona aşığım” gibi bazı sözler yazması nedeniyle, sanıkların sözü edilen haksız fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında atılı suçu işledikleri ve sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünden TCK’nın 29/1. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği...’’ (6. Ceza Dairesi 2021/8385 E. 2022/2237 K.)
4) Miras Payı Olan Evde Kardeşin Oturması:
‘’... Sanığın babasından miras kalan müşterek hisseli evde paylaşım olmadığından kendi rızası bulunmadığı halde kardeşinin oturmaya başlaması, ancak kendisinin de hakkının bulunması nedeniyle o sırada evin önünde gördüğü kardeşinin gelinine yönelik olarak elindeki baltayı göstererek “5 gün içinde bu evi boşaltmazsanız hepinizi keseceğim” dediği olayda, haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet ve şiddetli elemin etkisi altında suç işlediği anlaşılan sanık hakkında, haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiği...’’ (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/15842 E. 2015/29090 K.)
5) Kalabalık Bir Grup Tarafından Darp Edilmek:
‘’...sanığın olaydan bir süre önce maç izlediği lokalde hesap ödeme meselesi yüzünden çıkan tartışma sonucunda mağdurun da aralarında bulunduğu kalabalık bir grup tarafından darp edilmesinin verdiği hiddet ve elem nedeniyle mağdura yönelik atılı suçu işlediğinin anlaşılması karşısında, kalabalık bir grup tarafından gerçekleştirme şeklindeki haksız tahrikin ağırlığı...’’ (Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/3804 E. 2014/7321 K.)
6) Aileler Arasında Süregelen Husumet:
‘’...Sanıkların mensup olduğu ... ailesi ile maktulün mensup olduğu ... ailesi arasında husumet bulunduğu, sanıkların kardeşi ...'ın maktulün abisinin yaralaması üzerine maktulün ve akrabalarının da sanıkların babasını, kardeşleri ...'ı ve sanık ...’i yaraladıkları, taraflar arasındaki husumetin olay tarihine kadar artarak devam ettiği, olay tarihinde de sanıklar ... ve ...’ın yardımıyla sanık ...’in maktulü öldürdüğü olayda, maktul ...’in sanıkların babasını ve kardeşini yaralaması, aileler arasındaki husumetten dolayı karşılıklı eylemlerde bulunmaları, sanıkların ilk haksız hareketin maktülden kaynaklandığına ilişkin savunmalarının aksinin ispatlanamaması karşısında "kuşkudan sanık yararlanır" ilkesi uyarınca sanıklar yararına asgari düzeyde indirim yapılmak suretiyle haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir...’’ (Ceza Genel Kurulu 2015/848 E. 2016/105 K.)
7) Hırsızlıkla Suçlanmak:
‘’...sanığın aşamalara değişmeyen istikrarlı ve atılı suçu ikrara yönelik savunmalarında, “Ben evime gittikten sonra ... beni telefonla aradı, ‘Abim sen ne yaptın, bizim evdeki kuşu çalıp gittin’ demesi[ne] sinirlendim.” şeklindeki anlatımları ile katılan tarafından kuş çalmakla itham edilmesi üzerine duyduğu hiddet nedeniyle katılan ...’ı ele geçirdiği bıçak ile yaraladığını beyan ettiği, nitekim temyiz dışı ...’in 31.10.2015 tarihli kolluk beyanıda “... babama Uğur nerede dedim, baba bana ‘Uğur etrafı kurcalıyar, güvercinlerden birini koynuna sokarken gördüm, ne yapıyorsun sen dediğimde, hemen kuşu dışarı attı ve çıkıp gitti.’ dedi. O sırada giriş kapısı tekrar çaldı, ben kapıyı açtım, Uğur geldi, ... babama hitaben; ‘Sen beni hırsız mı tutuyorsun?’ şeklinde konuştuğunu duydum.” şeklindeki beyanları ile ... Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.11.2015 tarihli ve 2015/28507 Soruşturma, 2015/9241 Esas ve 2015/7809 İddianame numaralı iddianamesi ile sanık hakkında, hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin ikinci fıkrasının (h) bendi uyarınca açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde Mahkemece inceleme konusu dava dosyası üzerinden, 15.02.2016 tarihli ve 2015/1234 Esas, 2016/131 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verildiği anlaşılmakla, sanık hakkında kurulan hükümde, katılan tarafından sanığa yöneltilen ve haksız tahrik teşkil eden eylemin haksızlık içeriği de gözetilerek 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği makul bir oranda haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur...’’ (Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2090 E. 2022/3397 K.)
8) Alaylı Konuşup, Hakaret Etmek:
‘’...Mağdurun ve tanık anlatımları ile sanığın aksi ispatlanamayan istikrarlı savunmalarından, olayın öncesinde sanığın Özlem D. isimli bayanla yaklaşık 2 yıl gayrı resmi olarak birlikte yaşadığı, olaydan kısa bir süre önce ayrıldıkları, Özlem D. isimli bayanın sanıktan ayrıldıktan sonra mağdur ile arkadaşlık yapmaya başladığı, olay tarihinde bu durumu öğrenen sanığın mağduru arayarak bu konu hakkında konuşmak istediğini söylemesi üzerine, mağdurun sinkaflı küfürler ederek bulunduğu kahvehaneye çağırdığı, sanığın kahvehaneye gelmesinden sonra sanık ile mağdurun birlikte konuşmak için kahvehanenin karşısında bulunan sokak arasına girdikleri, burada mağdurun sanığa; "Özlem'le ben beraberim, artık arama, sorma, numarasını telefonundan sil, sen kimsin ki Özlem'le birlikte olacaksın, sen Özlem'e değil kendine bak, silmezsen ananı avradını sinkaf ederim" dediği, bunun üzerine sanığın üzerinde bulunan bıçağı çıkararak mağdura doğru bir kaç kez salladığı anlaşılmaktadır.
Mağdurun olay günü, kendisine telefonda soru soran sanığa sinkaflı şekilde küfür ederek ters bir şekilde cevap vermesi, sonrasında yanına gelen sanıkla alaycı bir şekilde konuşup sinkaflı küfürlerine devam etmesi, sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektiren haksız bir davranış olup...’’ (Ceza Genel Kurulu 2013/1-527 E. 2013/393 K.)
9) Akrabanın Taciz Edilmesi:
‘’... Sanıklardan Mehmet'in eşi, Şevket'in kardeşi ve Murat'ın ise yengesi olan Fatma Yıldırmer'in onlara mağdur tarafından sürekli olarak telefonla aranılıp taciz edildiğini söylemesi üzerine her üç sanığın da plan yaparak Fatma ile buluşmasını sağladıkları mağduru yakalayıp zorla araca bindirerek şehrin 6 km dışarısına götürdükleri ve bir süre darp ettikleri mağduru bırakarak oradan ayrıldıkları şeklinde sübut bulan olayda sanıkların üzerlerine atılı eylemleri Fatma'nın taciz edilmesinin meydana getirdiği hiddet ve şiddetli elemin etkisi altında işlediklerinin anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında TCK.nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği...’’ (Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2011/14760 E. 2013/656 K.)
10) ‘’Karını Elinden Alacağım’’ Demek:
‘’...Maktulün, sanığın eski eşi katılan ... ile evlilik birliğinin devam ettiği sırada....'le ilişki yaşamaya başladığı, bu durumun ortaya çıkması üzerine sanık ve katılan ...’in boşandıkları, katılan ...'in, boşanmalarını takip eden iki yıl boyunca ilişkisini sürdürdüğü maktülle evlendiği, olay günü ilçe merkezindeki kahvehanede, maktülün sanığa hitaben “karını aldım, diğer karını da alacağım’’ şeklinde sözler sarf etmesi üzerine, sanığın yakın mesafeden 54 el ateş ederek maktulü öldürdüğü olayda; sanık hakkında TCK'nun 29. maddesi uyarınca asgari orandan uzaklaşılmak suretiyle haksız tahrik indirimi yapılması doğru bir uygulama...’’ (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015/682 E. 2016/408 K.)
Yargıtay’ın Haksız Bir Fiil Olarak Kabul Etmediği Olaylara Örnekler:
1) Borcun Ödenmemesi:
‘’...sanığın daha önceden müştekiye borç para verdiği, olay günü bir markette karşılaştığı, müştekinin yakasını tutarak borcunu ödemesini isteğinde, müştekinin “Borcumu ödeyeceğim” paranın evde olduğunu daha sonra alıp getireceğini söylemesi üzerine sanığın “a... koyduğumun çocuğu şerefsiz tabi ödeyeceksin” dediği sabittir.Her ne kadar müştekinin borcunu ödememesinin haksız tahrik oluşturabileceği söylenebilir ise de; ödeme gücü bulunduğu halde sırf kendi menfaati yahut alacaklıyı zor durumda bırakmak için borcun keyfi biçimde ödenmemesi, alacaklıdan mal kaçırılması, gerçeğe aykırı beyan veya vaatlerde bulunulması, borcun istenmesi sırasında alaya alma, gibi davranışların haksız tahriki oluşturan bir fiil olarak kabulü mümkündür. Borcu ödememe tek başına özel hukuktan kaynaklanan bir uyuşmazlık olup, ceza hukuku anlamında haksız tahrik oluşturacak bir haksız eylem değildir. Salt borcu ödeyememenin haksız tahrik oluşturan haksız bir fiil olarak kabulü mümkün değildir. Borcu inkar etmeyen ancak ödemek istediğini söyleyen müştekinin sanığa yönelik tahrik oluşturabilecek bir davranışının bulunmadığı anlaşıldığından sanık yönünden haksız tahrik hükümlerinin uygulanma şartları gerçekleşmemiştir...’’ (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/6000 E. 2018/3079 K.)
‘’...sanık ...'nin, kardeşi olan mağdurdan alacağı bulunduğunu ve bu alacağın mağdur tarafından ödenmediğini savunmasına karşın mağdurun bu durumu doğrulamaması, savunma makamı tarafından alacağın kaynağına ilişkin herhangi bir belge veya bilginin dosyaya sunulmaması, söz konusu alacağın sanığı oyalama maksatlı vaadlerde bulunularak, her türlü hukuki çabaya rağmen uzun süredir ödenmediğine dair bir bilgiye rastlanılmaması ve sanıklar tarafından salt borç ilişkisine dayanılarak bu eylemin gerçekleştirildiğine dair savunmanın tek başına haksız tahrikin uygulanmasına olanak sağlamayacağı...’’ (Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/6721 E. 2018/6399 K.)
2) Köpek Stili Yüzüyorsun Demek:
‘’...Katılanın sanığın baldızının oğlu olduğu, bir hafta kadar önce ailece denize gittikleri, katılanın yüzme şeklini beğendiği sanığa, herhangi bir hakaret kastı taşımaksızın; "köpek stili yüzüyorsun" dediği, bu sözleri yanlış anlayan ve kendisine köpek denildiğini düşünen sanığın, katılanın ailesinin araya girerek kendisine hakaret edilmediğine ilişkin açıklamalarına rağmen, aradan bir hafta geçtikten sonra aynı olay nedeniyle eşiyle tartıştığı ve ardından da öfkelenerek yanına aldığı ekmek bıçağı ile evinden ayrıldığı, katılanın bulunduğu yere giderek, ağabeyi ve babası ile birlikte kahvehanenin önünde oturmakta olan katılanı yanına çağırıp bıçakla hayati tehlike geçirmeyecek, ancak basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı, akabinde olay yerinden kaçtığı, aşamalarda atılı suçu tahrik altında işlediğine ilişkin herhangi bir savunmada bulunmadığı olayda, katılanın herhangi bir suç işleme kastı taşımadan söylediği beğeni ifade eden, literatürde "köpekleme yüzme stili" olarak da bilinen, başın dışarıda tutulup, su içerisinde koşmaya benzeyen ve zor öğrenilen bir yüzme şekli olan "köpek stili yüzüyorsun" biçimindeki sözlerin hakaret vasfı içermediği gibi, kişilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici nitelikte de olmadığı, bu durum karşısında sanığın, eşinin yeğeni olan, aralarında önceye dayalı başkaca bir sorun ya da husumet bulunmayan, kendisinden yaklaşık otuzdört yaş küçük olup olay tarihi itibarıyla onsekiz yaşında bulunan katılanı bıçakla hayati tehlike geçirmeyecek ancak basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde kasten yaralama eylemini, katılanın söylediği sözlerin, dolayısıyla katılandan kaynaklanan haksız fiilin meydana getirdiği hiddet ya da şiddetli elemin etkisi altında kalarak gerçekleştirdiğini kabule imkân bulunmamaktadır...’’ (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2014/436 E. 2016/134 K.)
3) Ahlaki Veya Geleneksek Açıdan Evlilik Dışı Cinsel İlişki:
‘’...kayınpederi ve kayınbiraderi olup maktulün öldürülmesi ve hürriyetinden yoksun bırakılması fiillerine iştirak eden sanıklar ... ve ... açısından da aynı eylemlerin haksız tahrik nedeni oluşturup oluşturmayacağıdır. TCK’nın 29. maddesinde ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesi için mağdurdan kaynaklanmış haksız bir davranış veya söz bulunması, sanığın da bu haksız fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi gerekmektedir. Haksız tahrikin suça iştirak edenlerden her birine uygulanabilmesi için, tahrike ilişkin koşulların tüm şerikler hakkında geçerli olması zorunludur. Somut olayda ise, sanık ...’ın kızı, sanık ...’ün de kız kardeşi olan ...’in maktul ile ilişkisinin rızaya dayalı olması, sadakat yükümlülüğünün sadece eşlere ait bulunması, konut dokunulmazlığını ihlal suçunun ise ...’ya karşı işlenmesi nedenleriyle, maktulden kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturan davranışların sanıklar ... ve ...’e yönelmediği, başka bir ifadeyle evlilik birliği içerisindeki konumu itibarıyla ... açısından haksız tahrik oluşturan davranışların, ...'yla aynı konumda bulunmayan sanıklar ... ve ... açısından haksız tahrik nedeni oluşturmadığı anlaşılmaktadır. Medeni Kanun’un 161/1. maddesinde eşler arasında bir boşanma nedeni sayılan evlilik dışı cinsel ilişkinin, yine aynı Kanun’un 185/3. maddesinde düzenlenen sadakat yükümlülüğüne aykırılık oluşturacağı sabit olmakla birlikte, ahlaki veya geleneksel açıdan kabul edilemeyecek bu durumun eşler dışındaki diğer aile bireyleri açısından haksızlık teşkil ettiğinin kabulü mümkün bulunmamaktadır. Aksinin kabulü hâlinde namusunun lekelendiği düşüncesine kapılan aile fertlerinden herhangi birinin işlediği her suçta haksız tahrik hükmünün uygulanması gündeme gelebilecek, haksız tahrikin kaçıncı derecedeki akrabaya kadar uygulanacağının belirli olmaması nedeniyle kapsamı öngörülemeyecek ölçüde genişletilmiş olacaktır. Bunun yanında somut olayda, gün boyunca elleri kolları bağlı şekilde ve kendinden geçmiş bir hâlde ...’nın evinde alıkonulan maktulün, sanıklar ... ve ...’e yönelik başkaca herhangi söz ve davranışı da bulunmamadığı da gözetildiğinde sanıklar ... ve ... hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanmamasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/906 E. 2020/64 K.)
4) Telefonu Yüzüne Kapatmak:
‘’...sanığın bir dönem müştekinin iş yerinde çalıştığı, daha sonra işten çıkarıldığı, işten çıkarılırken kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmediği, sanığın bu tazminatlarını ve iş yerinde kalan şahsi eşyalarını istemek için müştekiyi aradığı, telefonda tarafların tartıştığı, tartışma sonrasında müştekinin telefona kapattığı bunun üzerine sanığın konuşmayı sürdürmek için müştekiyi aradığı ancak müştekinin telefonlara cevap vermediği, bu duruma kızan sanığın içeriği iddianamede belirtilen mesajları gönderdiği anlaşılmıştır. Sanık ile müşteki arasında yapılan telefon görüşmesi sırasında sanığın ölüm tehdidi içeren söz söylediği ileri sürülmüş ise de, müştekinin bu iddiasını doğrulayan kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmıştır. Sanığın telefonu yüzüne kapatan müştekiyle yarım kalan konuşmasını sürdürmek amacıyla müştekiyi peş peşe aradığı, müştekinin cevap vermemesi nedeniyle 27 cevapsız çağrısının olduğu, aramalarına cevap alamaması üzerine hakaret içeren mesajları gönderdiği anlaşılmıştır...katılan tarafından haksız şekilde tazminat ödenmemesi veya alınan boş senedin iade edilmemesi iddialarının yargılamayı gerektirdiği ve yine sanık tarafından bu nedenlerle aranan katılanın, telefonu sanığın yüzüne kapatmasının haksız fiil oluşturmayacağının kabul edilmesi...’’ (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/442 E. 2017/6554 K.)
5) Karşılıklı Hakaret:
‘’...mahkemece hakaret suçundan mahkum edilen sanığın, eylemini, haksız tahrik altında işlediğinin kabulüyle, cezasından TCK'nın 29/1.maddesi uyarınca 1/4 oranında indirim yapıldığı ve neticeten 1.100 TL adli para cezasıyla cezalandırıldığı görülmektedir. Ancak yapılan haksız tahrik uygulamasında, hakaret suçuna ilişkin özel hüküm olan ve daha lehe düzenlemeler içeren TCK'nın 129. maddesi yerine, aynı Kanunun genel tahrike dair 29. maddesinin uygulanması, hukuka uygun görülmemiştir...’’ (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2020/416 E. 2020/7393 K.)
6) ‘’Korkak’’ Demek:
‘’...Her ne kadar sanığın, soruşturma evresinde, mağdurun kendisine “Benim Mersin'de arabam var. Ben burada çalışıyorum. Sen bana göz kulak ol, beni koru, bana sahip çık!”; yargılama evresinde ise “Benimle arkadaşlık yapar mısın?” diyerek esasında kendisine p…lik yapıp yapmayacağını sorduğunu, bunu gururuna yediremeyip dışarı çıkmak istediği sırada maktulün kendisine bu kez “Korkak!” şeklinde seslendiğini ve bu nedenle sinirlenerek maktulü boğazından tutup ittiğini savunmuş ise de;"Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi doğrultusunda; sanığın aksi ispat edilmeyen savunmasına itibar edilerek koşulları oluşmuş ise tahrik hükümlerinin uygulanmasının yerleşik uygulama hâline geldiği kuşkusuzdur. Ancak maktulün öldürülmesi fiilinin adlı tıp raporundan açıklandığı üzere; sanığın savunduğu gibi ani kızgınlıkla itme sonucu yere düşme nedeniyle değil, hyoid kemik ve troid kıkırdak kırıklarına sebebiyet verecek şekil ve kuvvette elle boğma sonucu meydana geldiği, Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen uzmanlık raporu uyarınca yataktan alınan meni ve maktulün tırnaklarından alınan sürüntü örneklerinin sanığa ait olduğunun anlaşılması karşısında sanığın kendisine "p..." denmesine sinirlendiği ve cinsel ilişkide bulunmadan evden ayrılmak istediği savunmasına itibar etmenin mümkün olmadığı, diğer taraftan maktulün ilk kez tanıştığı sanığa ısrarla kendisini korumasını istediği hususunun hayatın genel tecrübelerine aykırı olduğu gibi, "p..." ifadesini içermeyen, maktulün sanıktan kendisine sahip çıkmasını veya arkadaşı olmasını istemesi ve sonrasında sanığa “Korkak!” demesi şeklindeki söz ve davranışlarının haksız fiil niteliği taşımadığı, olayın gerçekleştiği yer ve zaman ile sanık ve maktulün içerisinde bulundukları durum birlikte değerlendirildiğinde; maktulün eylemlerinin, sanıkta hiddet ve şiddetli bir elem oluşturacak ve haksız tahrik hükmünün uygulanmasını gerektirecek boyuta ulaşmadığı...’’ (Ceza Genel Kurulu 2022/449 E. 2022/765 K.)
Sonuçta; haksız tahrik olarak nitelendirebileceğimiz fiiller kanunda sayılmadığından, yukarıda verilen örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ayrıca her kişinin veya olayın özelliğine göre bir haksız tahrik değerlendirmesi yapılmaktadır.
Haksız tahrik uygulandığında, cezaların önemli derece değişmesine sebep olacak hukuki durumunuz için ceza avukatından hukuki destek almanızı öneririz.
#türkcezakanunu #haksıztahrik #yaralama #öldürmeyeteşebbüs #cinayet #müebbethapiscezası #hapiscezası #beraat #cezaindirimi #asliyeceza #tutuklamakararı #tahliye #mahkumiyet #sorgu #uyuşturucumadde #cezadavası #uyuşturucusuçları #uyuşturucuticareti #uyuşturucukullanmasuçu #uyuşturucubulundurmasuçu #satış #devir #tedarik #temin #antalya #kişiselkullanımsınırı #antalyauyuşturucu #antalyaağırceza #ağırcezadavası #antalya #cezahukuku #cezadavası #ceza #antalyaceza #dava #ağırcezamahkemesi #antalyabölgeadliyemahkemesi #bölgeadliyemahkemesi #antalyaağırcezamahkemesi
Comments